06 Eylül 2009

İş Görüşmesinde Dikkat Edilecek Hususlar

Kriz hafifledi, millet gevrek aldı, gazoz aldı, ekonomiye can geldi, piyasa açıldı diye mi düşünüyorsunuz? Oğlum valla adam olmaz sizden, alayı palavra bunların. Bugün bi Lacoste triko olmuş 429 lira, ne giyecek bu fakir? Mango'su Zara'sı bomboş yatıyo, nice zarif bayan geçen sene aldıklarını giyiyor. Allah kimseyi böyle terbiye etmesin. Şimdi yakında av yasağı kalkar, iş görüşmesi sezonu açılır, cv ler elden ele dolaşır, nicedir yeni yüz görmeyen insan kaynakları departmanları misafir ağırlamaya başlar. E aday da çok olduğu için aradan sıyrılmak da zor tabi. İşte bu yüzden tam 12 kere işe girmiş ve bu süre zarfında da 80 civarı iş görüşmesi yapmış olan kanalımızın değerli üyesi Ökkeş Pirezantıbıl deneyimlerini siz değerli izleyenlerimize aktarıyor. Sendeyiz Ökkeş:

Sayın iş adayları, hepinizin yeni dönemde şansı bol olsun. İnşallah 5 sene sonra kendinizi iyi bi yerlerde bulursunuz. Ben mülakatlarda sorulan soruların cevaplarını ele geçirdim. Bunları iyi ezberleyin o zaman iş garanti. Şimdi siz cillop gibi giyindiniz, görüşme saatinden 15 dk. önce firmaya vardınız ve bekliyorsunuz. Gidin bi elinizi yüzünüzü yıkayın önce, leş gibi terlemişsiniz sıkıntıdan. Bi dahakine de o jöleyi az sürün, saçınız kazık gibi olmuş. Geçelim kritik sorulara:

-İnglizce seviyeniz?
-Eğer ki bu soruyu orta diye yanıtlarsanız, mülakatçı dolaptan Sabri Sarıoğlu'nu çıkarıp sizi ortalıyor. E ortayı Sabri yaptığı için dağlara taşlara gitmeniz de kaçınılmaz oluyor. Bu sorunun yanıtı "iyi seviyede" olmalıdır. Ha ama "Let's continue in Engilsh" derlerse benim yapabileceğim pek bi şey yok. Yaradana sığınıp okey, olrayt deyip idare edeceksiniz. Bi ihtimal beklemediğiniz bi performans sergiler durumu kotarırsınız. Ama kesinlikle orta demeyin, dolapta Sabri var.

-Bir önceki işinizden ayrılma nedeniniz nedir?
-İnsanların %80'i nin önceki işinden ayrılma nedeni düşük maaştır ama çaktırmayın. Sigortamı yatırmadı şerefsizler deyin, şirket battı canımı zor kurtardım deyin, müdür gaydi akşam mesaisinde bana hallendi deyin ama kesinlikle maaş azdı demeyin. Sizi paragöz sanırlar ve vereceği maksimum 1500 lirayı sizden esirgerler.

-Kendinizi 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz?
-Çoğu kez benim de bu soruya "Bir ağustos akşamında, denizden 300 metre açıkta bir sandalın içinde soğuk biramı yudumlarken görüyorum" cevabı veresim geldi. Hatta bi keresinde söyledim ve bana hemen kapıyı gösterdiler. Kapı öyle pek sıradışı bir özelliği olmayan gri renkli bir ofis kapısıydı. Gördüğümü söyledim ve görüşmeye kaldığımız yerden devam ettik ama bu cevabım görüşmeye pek olumlu bir katkı sunmadı. Hani belki edebiyat dergisine yazar arayan bir yerle görüşüyor olsaydım hayal gücüm geniş diye prim yapabilirdim ama öyle bir yer değildi.
Siz şimdiki pozisyonumdan en az bir kademe yüksek bir yerde görüyorum deyin, müdür olcam deyin, parayı basıp fabrikayı içindekilerle beraber satın alıcam, ilk iş olarak da seni kovacam eşşooleşşek deyin. Ya da bu son dediğimi demeyin, kıllanıp sizi işe almayabilirler. Evet saçma bir soru. Ama bunu soruyorlar hep.

-Neden bu pozisyona başvurdunuz?
-"E oğlum bu pozisyona ilan vermişsiniz biz de geldik işte" derseniz ofiste çok soğuk bir hava esiyor. Yan tarafta fotokopi çeken stajerler bile dönüp size bakıyor. Mülakatçı cvnin üzerine kocaman bir çizik atıyor ve size kapıyı gösteryiorlar. Siz kapıyı inceledikten sonra bi de arkanızı dönüp bakıyorsunuz ki kimse yok, hepsi kaçmış. Boynu bükük ortamı terk ediyorsunuz. Bu yüzden siz o pozisyonu övdükçe övün. Özelliklerinizin ne kadar da o pozisyon için uygun olduğundan bahsedin. Hayatım boyunca overlokçu olmak istemiştim, kısmet bugüneymiş deyin. Ama bunları doğal bir tonlamayla söyleyin. Öyle kağıttan okur gibi söylerseniz olmaz. Sıradaki lütfen diye bağırırlar, kapıya baka baka odadan çıkarsınız.

Eveeeet, hepsini ezberledik mi? Hadi bakalım koşun şimdi firmalara, içinde masa ve sandalyeden başka bi bok olmayan mülakat odalarına. Rastgele gençler.

3 yorum:

  1. ehehhe.. hocam yüreğinize sağlık, iş başvurusuna artık ürkek ceylanların suya inişleri gibi gitmeyeceğiz. ama kafama takılan bir şey var; bu kapı gösterme ilizyonunu nasıl atlatırız? yani adamlar kapıyı gösteriyorlar sonra iş bambaşka bir hal alıyor. buna ne gibi önlemler alabiliriz?

    YanıtlaSil
  2. "Biraz kendinizden bahsedin" dendiği zaman "Anlaşılıyor ki bulduğunuz özgeçmişi dahi okumadan, bomboş bir kafayla mal gibi gelmişsiniz bu görüşmeye, vereceğiniz işi de istemiyorum" deyip uzaklaşasım geliyor. Fakat ne yapıyorum, kem küm diye kendimden bahsederken "oraya da yazdığım gibi" falan diyorum arada. Niye yaparlar ki bunu, kendinizden bahsedin. Olur canım, üstüme de hafif bir şeyler alıp geleyim istersen.

    YanıtlaSil
  3. eğer ki size kapıyı gösterirlerse sakın ola kapıya bakmayın. teşekkür ederim ben evde bakıp geldim deyin ve devam edin. kendinizden bahsedin derlerse hiç sıkılmayın konuşun. lafınızı bitirince e biraz da senden bahsedelim deyin. bu tür yakınlaşmalar mülakatçınızla ilişkinize renk katacak, onu heyecanlandıracaktır.

    YanıtlaSil