12 Aralık 2010

Sabaha Doğru - Kültürlenelim Sanatlanalım

-Ürettiği eserlerin bekledikleri ilgiyi görmemesi üzerine son umut olarak öldükten sonra anlaşılmayı bekleyen bir grup yazar, şair, müzisyen vs. en sonunda dernekleşme kararı aldı. Dernek açılışında konuşan şair Sedat Dumanaltı şunları söyledi:
"Biz sizlerin farketmediği bir grup sanat üreten insanız. Yıllardır uğraşır dururum daha anama babama okutamadım yazdığım şiirleri. Bak şurda bi ressam arkadaş var, daha tek bi resmi üzerinde ortak bir değerlendirmeye varılabilmiş değil. Şu adam müzikle uğraşıyor, yaptığı işe etno-senfonik gürbüz pop diyor. Biz bile birbirimizin ne yaptığını tam olarak anlamış değiliz, ya biz de bi bokluk var ya da öldükten sonra kıymete bincez. O yüzden bir araya gelip bekleme kararı aldık ama kurucu üyelerimizin yarısından çoğu gelmedi buraya. İçe kapanık, depresif, asosyal üyelerimiz çoğunlukta malesef"
Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplayan Dumanaltı kapanışı yine kendisinin bir dörtlüğüyle yaptı:

büyülü ufukların üşengeç şövalyesi
dibi tutan tencerenin zindan karası
son bin yılın en soğuk oturma odası
hoşgeldin sefa geldin gönlüme

*Yer aldığı senfoni orkestrasının konserlerinde iki yıldan beri tek nota dahi seslendirmediği anlaşılan kemancı, dün yapılan prova esnasında kendini ele verdi. Bugüne kadar, istiklal marşında sadece ağzını oynatan liseli gibi takılan ve çok sayıda kemancının arasında keman çalıyormuş gibi yaparak dikkat çekmeyen kemancının aslında orkestraya torpille girdiği ve yalnızca "fış fış kayıkçı" yı çalabildiği anlaşıldı. Orkestra şefi tarafından çubukla kovalanan sahtekar kayıplara karıştı.

11 Aralık 2010

Cinsel Sağlık Saati

Kanalımızın artık kendini ispatlamış, galaksiler arası düzeyde kabul görmüş, bundan bin yıl sonra dahi hatırlanacak olan seksoloğu Prof. Dr. Gürbüz Şakir ORGAN, sizlerden gelen erotiksel problemlerinizi bir bir dinleyip, mesleki etikten zerre taviz vermeden çözüm bulmaya devam ediyor. Sendeyiz profesör.

Heeyt nassınız bakalım karyola mensupları? Naptınız bakalım ben yokken? Öyle birinizin uykusu gelip yatağa gittikten sonra diğeri oturup televizyon izlemeye devam etmedi di mi? Yapmayın sakın böyle şeyler. Bakın etrafta bir sürü sex shop var, gidin bi gezin, ayağınız alışsın. Neyse ben mekuplara başlıyorum.

*İlk mektup Bayburt'tan geliyor. Kazmasapı rumuzlu okuyucumuz bize dert yanıyor: Hocam selamlar. Ben 20 yaşında taşrada yaşayan bir gencim. Şu ana kadar cinsellik denen mezuyu sadece kendim ve elim arasında yaşayabildim. Daha fazlası için evlenmeyi şart koşuyorlar, oysa ki şu an evlilik düşünmüyorum. Malesef en yakın genelev 300 mil ötede. Doğada saf halde seks bulabilir miyim, nasıl olcak bu işler? Elim nasır bağladı, aman bi yardım.

Sevgili kazmasapı, anladığım kadarıyla sen yokluktan ötürü gerçek dünyayla ilgini kopma noktasına getirmişsin. Ne demişler? Erotiği olmayanın imanı da olmaz. Şimdi sen sakin ol ve elini yavaşça cebine sok. Git eczaneden biraz şap al ve her gün bir kere, yediğin yemeğin içine at. Zaten seni orda fazla bekar olarak barındırmazlar. Tahminimce 2 seneye kalmaz evlenirsin. İşte o zaman şapı kes, cinselliğe başla. Artık ordan gerisini zavallı karın düşünecek.

*İkinci mektubumuz İstanbul'dan gelmiş. Kadersizim rumuzlu okuyucumuz bakalım ne demiş?
"Sayın hocam, kocamdan aşırı derecede şikayetçiyim. Ne zaman bir seks olayına girsek lafı döndürüp dolaştırıp bekar kız kardeşime getiriyor. "Böyle 2 kişi kuru kuru gitmiyor, sevabına baldızı da çağırsak mı?" diyor. Godoş herif bunu tamamen iyi niyetle istediğini söylüyor. O kadar sevimli ki boşayamıyorum da adamı. Siz söyleyin hocam ne yapayım ben bu herifi?

*Sevgili okuyucum, senin kocan artık bi yerden mi gördü duydu, yoksa içgüdüleriyle mi kafasında kurguladı bilmiyorum ama yatak odasına 3. aramaya başlamış. Yüz verirsen yarın bi gün sokakta "sekse dördüncüü, cimaya dördüncüü" diye bağırmaya başlar. O yüzden sen erken davran ve yine konu açılırsa kocanın isteiğini kabul et ama bi şart öne sür. Sen de yine sevabına kayınbiraderinin de katılmasını iste. Kocan olaya hiç bu yönden bakmadığı için birden afallayacak ve isteğinden vazgeçecektir. Ha olur da kabul ederse, sevimli falan deme, kaç kızım ordan, hemen kaç git.

*Şimdi sıra geldi ev ödevine. Herkes bu soğuk kış günlerinde girilebilecek erotik olayları, mekan, zaman ve süre bilgilerini de içerecek şekilde çalışsın. Sonra ben bunları bir makalemde kullanıp yayınlıycam ve herkes bilgilencek. Hadi bakalım ben gidiyorum. Siz de dolaşmayın bu soğukta dışarlarda, eve gidin, ısınıncaya kadar sevişin.

07 Aralık 2010

Tarihte Bugün

-Osmanlı Padişahı 3. Ahmet, yapacak bişey bulamadığı için, yine yatsı namazını kıldıktan sonra 9 gibi yattı uyudu. Her akşam tavuk gibi erkenden yatağa girip, sabahın köründe kalkmaktan canı sıkılan 3. Ahmet daha sonra ani bir kararla Lale Devri'ne girip gecenin geç saatlerine kadar eğlenmeye başladı. Ondan sonra gitti tabi koca imparatorluk.

-13. yüzyılda yaşamış İspanyol denizcilerden Fernando Luiz Bolonez uzun süren gemi yolculuğunun ardından yeni bir kıta keşfettiği düşüncesiyle karaya çıkıp bunu mürettebatıyla kutlamaya başladı. Ancak talihsiz denizci yeni bir kıta keşfetmediğini, geldiği yerin bugün Muğla sınırları civarında kalan bir arazi olduğunu, o sırada yönetime hakim olan Menteşoğulları'ndan tarihi bir dayak yiyerek anladığında çok geç kalmıştı. O günden sonra Bolonez ve tayfası ömürlerinin kalan kısmını tütün tarlalarında ırgat olarak geçirmek zorunda kaldılar.

-Varolduğu süre boyunca kayda değer hiç bir gelişme gösteremeyen Etna Devleti kendini feshetme kararı aldı. Konu adına açıklama yapan devlet başkanı Ramazan Cüreklibatur; diğer devletler bilimde olsun, teknolojide olsun, sanatta olsun sürekli ilerlerken, kendilerinin hala bir edebiyat geleneği oluşturamadıklarını, bir Kutadgu Bilig yazamadıklarını, bir gözlemevlerinin dahi olmadığını, bi tek soyadı kanunu çıkarabildiklerini ama onun da bu çağda bi boka yaramadığını, Anadolu'nun ortasında koskoca arazide sığır gibi yaşadıklarını ve bu durumun kendilerini çok utandırdığını söyledi. Devlet açıklamanın ardından dağılıp çeşitli beyliklere bölündü.

-Ünlü yüzücü Paul Fillinberg İngiltere'den Fransa'ya korumasız olarak yüzmeyi başaran ilk kişi oldu. Fransa'ya vardığında kıyıda Fillinberg'i karısı, kaynatası ve 2 çocuğu bekliyordu. Evi ocağı terkedip kendini sulara atan hayırsız babayı halk kaynatasının elinden güçlükle alabildi. Etraftan gelen "Mal mısın oğlum ta ordan buraya yüzerek gelmişsin, gemi diye bi alet var" laflarının arasında son darbeyi de eşi tarafından terkedilerek yiyen Fillinberg bir daha iflah olmadı.