24 Kasım 2009

Beyaz Perdede Bu Hafta

Geçen ekip olarak bir araya geldik ve bayadır sinemaya gitmediğimizi farkettik. Hem izleriz hem de film eleştirisi yapıp yayınlarız dedik. Hepimiz okumuş, etmiş, mürekkep yalamış insanlar olduğumuz avam sınıfının tercih ettiği filmleri sallayıp deneysel bi filme girdik. Şimdi filmin adını verip de kendisini burda rencide etmek istemiyorum ama bi daha deneysel filme gidersek 2 olsun lan. Resmen bi bok anlamadan geri çıktık.

Olay tam olarak şöyle oldu: Girdik filme ekipçe, oturduk izliyoruz. Bir durgunluk, bir sürekli bakışmalar, bir dalıp gitmeler sorma gitsin. Adam bir iç hesaplaşma yapıyor tam yarım saat. Bir cümle kuruyor, sonu gelinceye kadar başı fi tarihte kalıyor. Herkeste bir kasvet, bir melankoli. Bekle bekle olaylar gelişmiyor. Herifler evin salonuna girdi, filme ara verildi. Döndük geldik hala salondalar. Şerefsizler bi çıkıp hava alın lan, evden birini bakkala gönderin bari. Cam pencere de kapalı, yağlı ter kokusu ta burnumuza kadar geldi. Ama yok, o salondan çıkılmıyor.

Bu düşünceler içerisinde film ilerledi, ben hala aha şimdi biri ölecek, aha şimdi eve kamyon dalacak diye bekliyorum. Ama sanırsın sanki o gün mahallede nüfus sayımı var, sanırsın sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş. Herifler birbirinin suratına bakıp bakıp iç hesaplaşma yapıyor, çelişki yaşıyor, bir kaostan bir kaosa, bir depresyondan bir depresyona naber lan demeden atlıyor.

Biz de öyle koltukta mal müdürü gibi beklerken birden yazılar akmaya başladı. Ben filmin bittiğine inanmadığım için, belki birden yine salon sahnesine geri dönerler diye bi süre daha koltukta bekledim. Ama noldu? Resmen bitirmiş filmi kalleşler. Baktık herkes çıkıyo biz de kalktık.

Çıkışta da delikanlılığa bok sürdürmemek için gelmiş geçmiş en düzeysiz film eleştirisini yaptık. "Abi o vitrin o salona hiç iyi gitmemiş", "Masanın üstü neydi öyle ya hep dantel?", "Tekli koltuktaki herifi gördün mü lan? Hiç konuşmadı ne gizemli bir insan", "Zaten bu yönetmenin filmleri hep böyle sofistikedir", "Zaten filmin kesin bi anlamı yok abi, kişiye göre yorumlanır" lafları arasında otobüslere binip evlere dağıldık. Ama gel gelelim gerçeği de daha fazla saklayamadık. Kanal olarak mağduruz oğlum.

2 yorum:

  1. Adsız Bayan dedi ki... (Ben de kendime bi isim bulsam artık :P )

    Hahaaa :D Bi tek ben anlamıyorum sanıyodum, sorunluyum sanıyodum, değilmişim değilmişim yaşasın :D
    Aynı hüsranı ben yıllar evvel "Blair Cadısı" denen filmde yaşamıştım. Lan ha başladı, şimdi başlicak derken film bitmişti, kalakalmıştık öyle =) (Kalakalmak da ilginç bi tarifmiş he, yazınca farkettim)

    YanıtlaSil
  2. :)) işte böyle böyle telef oluyo gençler, nolur birazcık anlaşılır yapsanız:)

    YanıtlaSil