Yıllar evvel gittiğim bir iş
görüşmesi, 10 aylık işsizliğin verdiği tedirginlik ve art arda gelen soruların
gerginliğiyle ilerlerken, mülakatı yapan kadının “Bir önceki işinizden ayrılma
nedeniniz neydi?” sorusuyla nispeten rahatlamıştım. Çünkü bir kere bu soru,
cevabını bildiğim bir soruydu, ayrıca sorulacağını da bildiğim için önceden
cümlelerim hazırdı. Bu hazırlığı bir önceki gece, teklemeden ve kendimden emin
bir ses tonuyla konuşarak karşı tarafta bir güven hissi yaratabilmek için yapmıştım.
“Kendinizi beş yıl sonra nerede görüyorsunuz?”, “Sizce sizi neden işe alalım?”,
“En tiksindiğiniz 10 özelliğinizi özgüveninizi kaybetmeden sıralayabilir
misiniz?” gibi sorular, firmaya ve ortama göre değişen sorulardı ve beni, gole
ihtiyacı olduğu için tüm hatlarıyla rakip yarı sahadayken birden kontraatak
yiyen takıma çeviriyordu. Bu atakları savuşturmak benim için fazladan efor
sarfetmek olduğundan savuşturana kadar ter içinde kalıyordum. Klimaya rağmen
geldiğim bu ıslak durum o ana kadar bürünmeye çalıştığım ortamların rahat adamı
havasını yerle bir ediyor, sırtımı terli gömlekten ayırabilmek için garip
hareketler yapmama neden oluyordu.. İşte tam bu anda gelen soru bana durumu
toparlama şansı vermişti. Bir haber spikeri edasıyla yaptığım ve işten ayrılmama
neden olan, yoğun iş temposu, uykusuzluk, mobbing, stres gibi gerekçeleri
sıraladığım tiradım, işe yeni başlamış boş boğaz bir insan kaynakları
elemanının sorusuyla dağıldı: “Peki neden bu krizi bir fırsata çevirmeyi
düşünmediniz?”
Krizleri fırsata dönüştürmek bize
daha önce hiç öğretilmemişti. Belki istense hayat bilgisi dersinin müfredatına
eklenerek, hayata dair bilgiler içeren yararlı bir ders elde edebilirlerdi. Ama
bunun yerine kırmızı ışıkta durmamız gerektiğine yönelik üniteler mevcuttu. Okula
gitmeyen çocuklar bugün kırmızı ışığı bir fırsata çevirip duran arabaların
camlarını silerek gelir elde ediyor. İşte biz bunları hiç öğrenemedik. Mesela
sıra arkadaşım Mahmut pek öyle krizleri fırsata çevirebilen biri değildi. Dönem
başında aldığı defterleri yılsonuna kadar idareli bir şekilde kullanmak
zorundaydı. Bu yüzden bir defteri bitirip de yazacak yeri kalmadığında, daha
önce yazdığı sayfalardan birini silgiyle tamamen siler ve yazmaya kaldığı
yerden devam ederdi. Belki şartları sonuna kadar zorlayacak bir iradeye sahipti
ama maalesef krizi ancak bir sayfa sonrasına erteleyebiliyordu. Sonra yine
silgiye kuvvet girişiyordu. Hatta bu işlem esnasında ortaya çıkan silgi
artıklarını tekrar birleştirerek geri dönüşümlü silgi yapmaya da çalışmıştı ama
istediği randımanı alamamıştı. Ha keza diğer bir arkadaşım Sönmez de
haftasonları babasıyla pazarda dolmalık biber sattığı için, işten güçten fırsat
bulup da fırsatçılık yapamıyordu. Krizin fırsata çevrilmesi, yağların kasa
çevrilmesi kadar mantıksızdı onlar için.
Ne acıdır ki krizlerden fırsat
üretmek, ailemin de gelenekleri arasında yoktu. Odaları da gelirimiz kadar dar
olan evimiz deniz görmüyordu, sobayla ısınıyordu ve zaten krize yürüyerek 5
dakika mesafedeydi. Bu duumdan kazançla çıkacağımıza dair umutlarımız, doğum
günümü ilk kez kutlayacağımız akşam fiilen sona erdi.
Normalde pasta kesme eylemi bizim
için yalnızca düğünlere has bir eylemdi. Evin çocuğunun doğum gününde yaş pasta
üzerindeki mumu üflediği görüntüler çoğunlukla televizyon ekranlarında denk
geldiğimiz bir görüntüydü. E tabi televizyon da başka bir âlemde yaşayan
insanları anlattığı için bu tarz adetleri hiç üstümüze almazdık. Yine de annem,
şu ölümlü dünyada bizim de bir partimiz olsun demiş olacak ki bir hovardalık
yapıp bana bir doğum günü kutlaması organize etmeye karar vermişti. Hemen
hazırlıklara girişildi. O gün evde değişik bir şey yapacak olmanın getirdiği
heyecanı hala çok net hatırlıyorum.
Doğum günüm için yapılan
hazırlıklar pek görkemli sayılmazdı. Bakkaldan alınan kola, yıllardır vitrinde
bekleyen şekilli bardaklara konmuştu. Elmalar kabuğundan ve çekirdeğinden
ayrılmış ve löp löp yutulacak şekilde kesilmişti. Portakal ise her zamankinden
farklı olacak şekilde yuvarlak dilimler halinde doğranmış ve yer soframıza modern
bir hava katmıştı. Bu türden çılgın bir hareketi ancak yılbaşı kutlamalarında
yapardık. Ancak sofranın asıl yıldızı annemin yaptığı kocaman bir tepsi “sadeli
kek”ti. Aile bütçesini sarsacağı gerekçesiyle yaş pastanın adı dahi anılmamıştı.
Ama kek de çekirdek ailemize nadiren uğrayan bir hamur işi olduğu için bizi
fazlasıyla tatmin etmişti. Mevsim sonbahar olduğu için dışarıda yağmur
atıştırıyordu ve yağmurun sesiyle kolanın bardağa dökülürken çıkardığı sesin
uyumu gecemize renk katıyordu. Ancak bir süre sonra yağmur işi abarttı ve
olanca gücüyle yağmaya başladı. Fırsata çeviremediğimiz krizin ilk işareti
balkon kapısının altından içeri giren yağmur suyuydu. Anında teyakkuza geçildi
ve annem kapı aralığına bir bez yerleştirdi. Fakat yağmur durmuyordu. Bir süre
sonra camlardan içeri sızmaya başladı. Yerdeki keki unutmuş oraya buraya bez
yetiştiriyorduk. En son banyodaki kovayı da tavandan damlayan suyun altına
koyduğumuzu hatırlıyorum.
İşte o iş görüşmesinden çıktıktan
sonra bu olay aklıma geldi. O gün eve giren suya baraj kurup elektirik enerjisi
üretecek değildik. Krizden fırsat üreten kişi dendiğinde de aklıma hala
stokçuluk yapan üçkâğıtçı esnaf gelir ama onların da nesli tükendi. Zaten bu
soru karşısında yapmam gereken şey de, soruyu soran dingilin boğazını iki elimle
sıkıp: “Ulan pezevenk, şimdi nefesini keseceğim, götün yiyosa fırsata çevir
bakalım bu krizi” deyip güvenlik eşliğinde şirketten atılmaktı ama olur de
belki işe alırlar diye yapamadım. Kibarca
iyi günler deyip binadan ayrıldım ve ilk iş olarak terlememde büyük katkıları
olan kravatımı çıkarıp cebime soktum. Ferahlık, sessizlik ve huzur güzel
şeylerdi.
okuduktan sonraki ifadem: :)
YanıtlaSilteşekkürler :)
Sil
YanıtlaSilçok güzel gerçekten kadın giyim,elbise, abiye,kıyafet,
tunik,tesettür giyim,bayan giyim,etek,
elbise,moda,marka,trend,
viskon,vizon,şifon elbise,şifon tunik,
kreasyon,kayra,fuşya,ekru,
türban,günlük elbise,çocuk giyim,sexi iç giyim,
sexi çamaşır,fantezi,fantezi iç çamaşır,
Güzellik Merkezi,
Güzellik Salonu,
Medikal Ayak Bakımı,
Ozon Tedavisi,
Vücut Bakımı,
Lazer Epilasyon,Cilt Bakımı ,Kalıcı Makyaj,
eticaret sitesi