01 Kasım 2013

Eurovision İncelemeleri - Petrol


Eurovisiona katıldığı ilk yıl 3, ikincisinde ise 2 puan alan ülkemiz, işlerin boka sardığını anlayınca yarışmaya iddialı bir isim göndererek hem sıfır puana doğru yönelmiş gidişatı değiştirmek hem de iyi bir derece alıp "Biz de sesimiz güzel, bizim de yeteneğimiz kendi çapımızda" demek istedi ve süper star Ajda Pekkan'ı bu ulvi göreve verdi. Ancak yine memleket olarak stratejik bir hataya imza attık. Yarışmadan iyi bir sonuç elde etmek zaten bizim için büyük bir hedefken üstüne bir de dünya gündemini yakalamak adına "Petroil (Bildiğimiz petrol)" isimli bir şarkı yapmak bizi amacımızdan uzaklaştırdı. Çünkü bugün artık hepimiz şunu kabul ediyoruz ki: Petrol diye şarkı mı olur lan? Hiç insan petrolden canım cicim diye bahseder mi, motorine sempati duyar mı? İstasyon sahibi misin, pompacı mısın, kamyon şoförü mü? Raman'da petrol çıkınca bu kadar kendimizden geçmedik, bu heyecan neden? Zaten o yıl bi de askeri darbe oldu, iyice kaportayı dağıttık. Neyse...

İşte böyle böyle derken memleketimizin güzide müzisyenlerinin elinden çıkmış bu şarkıyla yarışmaya katıldık. Üstelik şarkımızı da bir süper star seslendiriyordu. Gerçi bizde bu tür ünvanların kime nasıl verildiği de biraz meçhul. Mesela Tarkan'ın ünvanı mega star. Normal pop star kadrosunun emeklilik ikramiyesi daha çok olacak ki adam bi şekilde bunu almış. Ama nasıl almış bilemiyoruz? KPSS'ye mi giriliyor, mülakatla mı alınıyor? Yine diğer yandan Kayahan büyük usta, Bülent Ersoy diva, arabesk camiası zaten kraldan,prensten, babadan geçilmiyor. Sanırsın derebeylik hüküm sürüyor. Neyse bu ünvan ayrı bir tartışma konusu. Ha yarışmanın sonucu noldu derseniz felaket oldu arkadaşlar. Aldığımız 23 puan birden gözünüze çok gelebilir ama zaten 12 puanı bu yarışmaya yalnızca bir kez katılan Fas'tan aldık. Onu da ya din kardeşliği hesabına verdiler ya da Fas Kralı o zamanlar güzelliğinin doruğunda olan Ajda Pekkan'a feci halde göz koydu, bilemiyorum. Şarkıda da çok belirgin arabesk motifler var, adamlar kendi ülkesi zannedip oy da vermiş olabilirler. Kesin bir şey söylemek zor. Ama şu var ki biz yine vefasız bir tavırla Fas'a sıfır puan verdik. Garipler de 7 puanı alınca ayağını kesti tabi eurvisiondan. Hem kendimizi yaktık hem Fas'ı yaktık.

Bu yarışmadan sonra Ajda Pekkan bunalıma girip memleketi terketti ve bir süre Fransa'da yaşadı. Fakir halkımız ise imkanları dahilinde en fazla haftasonu kayınçolara oturmaya gidebildiği için maalesef bağrına taş bastı ve derdini içine attı. Böyle böyle çilekeş olduk lan, kimse elimizden tutmadı bizim. O neslin çocukları şimdi arabesk-rap denen illetin pençesinde telef oluyor. Hepsinin saçı ibik gibi, aşık mı oluyolar, denyo mu oluyolar, ne bok oluyolar belli değil. Bu meslenin kökleri işte ta buralara dayanıyor. Sonraki yazıda yeni tespitlerle bu savımı destekleyeceğim. Hoşça kalın.


2 yorum:

  1. O ünvan meselesini de yazmak lazım bence bir ara, on numara yazı çıkar ordan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet ben o konuyu biraz daha derinlemesine düşüneyim, kim bilir ne ünvanlar var.

      Sil