Sabaha Doğru
İyi geceler sevgili izleyiciler, ben Seynan Levent. Bir bakalım, acaba geçen hafta sanatsal ortamlarda neler oldu?
-20 yeni tiyatro öğrencisi ilk kez sahne tozu yutarak milli oldu. Sahne tozu yutarken ölçüyü kaçıran 3 tiyatrocu boğularak hastaneye kaldırıldı.
-Arabesk-Fantezi-Tekno müziğin beğenilen isimlerinden Ferit Mastar son albümü olan "Seni sevmeyene insan muamelesi yapmam" la yaza bomba gibi girdi. Yani girecek tabi, şu mayıs da geçsin bi.
-Ünlü karpuzcu Haydar Topatan son karpuz sergisini Atatürk Kültür Merkezi'nde açtı. Karpuzların kesmece olduğunu ve kelek çıkarsa para almadığını bellirten Topatan; bana sormadan karpuz almayın dedi. Sergi sanatseverlerden tam not aldı.
-Mahsun Kırmızıgül'ün son filmi "Bu Filmde Ağlamayanlar Beni Arkadaş Listesinden Silsin" Türkiye çapında 150 sinemada gösterime girdi. Filmde ağlamayan izleyiciler çıkışta Mahsun Kırmızıgül tarafından bizzat sopayla dövüldü.
-Çorumlu heykeltraş Berkant Kapıtokmağı; son yaptığı heykeli birden beğenmedi. Konuyla ilgili basın toplantısı yapan Kapıtokmağı; "Ya valla ben de tam anlamadım, başta güzel gidiyodu ama sonra birden soğudum taştan alçıdan. Yine de devam edeyim dedim belki iyi bişey olur diye ama yok arkadaş. Resmen mermere verdiğim paraya acıdım inanır mısın? Biraz kafamı dinliycem internete falan gircem sonra yine başlıycam" dedi.
seynan levent demişken;
YanıtlaSilküçüğüm o zamanlar 7-8 yaşlarında….
hayatıma yön veren bir yetişkinden duymuştum, müthiş bi hayat tecrübesi: "alnı dar olanın karnı geniş olur" diyordu. alnı dar olanın karnı geniş olur diye tekrarladım içimden. peki ya neydi karnı geniş? ivedilikle sordum, karnı geniş ne demek şişko mu demek yağni? Yok yani sinirlenmez öyle kolay kolay!
***
derin düşüncelere daldım o vakit... dar alınlıları düşündüm. tanıdıklardan kim var diye herkesi gözden geçirdim. arada geniş alınlılar aklıma geliyordu. hızla geçiyordum onları. neden sonra dedim ki, alnı dar olanın karnı geniş ise, alnı geniş olanların da karnı dardır. burdan hareketle; karnı dar da her şeye parlayan, asabi insanlardır... tanrım! evet bu böyle olmalıydı... ve tam o sırada aklıma seynan levent geldi. fakat bu-bu nasıl olur! o sakin görünümünün, duruşunun, bakışının hele o yumuşacık sesinin ardında patlamaya hazır bir bomba-bir canavar-bir terörist... yo-yo bu olamaz! fakat alnı tüm gerçeği gözler önüne seriyordu! feleğin sillesini yemişcesine ama hayat değam ediyor, bi yerden tutunup... diyerek... tamam bu acı gerçeği ben sindirebilirdim evet bunu başarabilirdim belki ama kimsenin bilmediği bir sırrı taşımanın dayanılmaz ağırlığı...
***
fakat insanlara bunu nasıl anlatabilirdim. "ne tatlı kadın yahu, bayılıyorum şu sakin tavırlarına" diyenlere... susuyordum. sesimi duyurmak için, büyümem gerekti, tüm bildiklerimi elbette bir gün gelecek ve ben tüm bildiklerimi haykıracaktım... elbette bir gün gelecek ve ben...
***
bu benim blogum olsun mu şey, hı?
tamam al blog senin olsun. güle güle kullan. bi şikayetin olursa değişim yaparız:)
YanıtlaSil